"Önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan zordur."

Albert Einstein

3. Nesil İletişimciler’de değişim dalgası

Taksim Gezi Parkı’ndan ülkeye yayılan “aynada kendine bakıp çeki düzen verme” durumu bireylerden sonra kurumlara ve sektörlere yayılıyor. Herkes hem kişisel hem de kurumsal anlamda Gezi Parkı ruhunun tam olarak neyi ifade ettiğini anlamaya çalışıyor.

Bu anlama çabası tamamen ortaya çıkan sosyal dalganın içerisinde, bu ruhun şekillendirdiği dünya zemininde ayakları daha yere basan ve değişime entegre olma güdüsünden kaynaklanıyor.

İletişim dernekleri

Türkiye’de halkla ilişkiler ve iletişim danışmanlığı alanlarında akıl çürüten emekçiler, fikirlerinin Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD) ve İletişim Danışmanları Derneği (İDA) çatısı altında temsil edilmediğini düşünüyor. Artık sorunların eski dünyanın ve eski ekonomi yöntemleriyle çözülemeyeceğine inanan, “3. Nesil İletişimciler” kendi söküklerini dikmek üzere iğne ve iplik arayışına girmek zorunda olduklarının farkına vardılar.

“Beceremedik” diyebilmek

Türkiye Kadın Milli Basketbol Takımı Koçu Ceyhun Yıldızoğlu Avrupa Şampiyonası’nda üçüncü oldukları maçın bitiminde mikrofonlara “Hedefimiz altın madalya idi ancak 3. olduk. Çok çalıştık ama beceremedik.” dedi. Sanırım Türkiye’de ülke adına sorumluluk alan, ama hedefine ulaşamayınca “Çalıştık ama beceremedik” diyebilme cesaretini gösteren tek spor adamı Ceyhun Yıldızoğlu. Spor adamları, siyasetçiler, yetkili ve yöneticiler şimdiye kadar hep başarısızlığı kendi dışlarında aradılar. Beklenmeyen yenilginin ve başarısızlığın sebebi hep “Everytime somethings happen* ” ama sorumlularda ve yönetenlerde hiç sorumluluk olmaz. Zaten ortalığı kirletenler de hep ayakkabıları ile dolaşanlardır.

Gezi’den zihinsel rönesas

Gezi Parkı ruhunun farkında olmadan hepimize getirdiği duygu belki de bu oldu. İçtenlik ve gerçekliğin basitliği, saflığı. 28 Şubat döneminde kreşte olanların şimdi tüm içtenliği, şeffaflığı ve saflığı ile kendisini sokaklarda bulduğu herkesi heyecanlandıran bir süreç yaşıyoruz. Hayatını, değerlerini, geleceğini savunan bu gençler ülkemizin hiç yaşamadığı düşünsel ve zihinsel rönesans başlangıcını haber veriyor. Bu dalga ülkemizdeki bütün kurum ve anlayışları sorguya çekiyor.

Doğru okuma çabası

Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor taraftarlarının el ele, kol kola yürüdüğü, üç İstanbul takımının amblemlerini birleştirip kendilerine “İstanbul United” dediği, Beşiktaş’ın taraftar grubu çArşı’nın Beşiktaş formalarıyla Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda forumlara katıldığı, fotoğrafı doğru okuyamayan iş dünyasını önümüzdeki dönemde sürprizler bekliyor olacak.

* Fatih Terim : Bazen böyle şeyler olur.